self-destruction, uncertainty ve vişne ağacı
"Etrafındaki insanların kim olduğunu, kimin hangi akrabasına tekabül ettiğini idrak edemeyecek bir dönemde vuku bulan mevzunun başrolü olan kişinin, kendisine yüklenmiş olan tek-erkek sıfatıyla birlikte gelen yoğun ilgiye rağmen yalnızlığına dair herhangi bir şüphe yoktu kuşkusuz.
Şüphe, yıllar sonra gelecekti elbet, babasına hesap sormaya kalktığında; babasının babasına topladığı vişneleri tasa koyduğu sırada göz göze geldiği kişiydi belki de, kendisinde keşfettiği iğrenç duygunun müsebbibi."
Belki de düşünmeyerek nesiller boyunca, uzunca, kendisinde arayacaktı bu duygunun sebebini; isteyerek, ama hep bir eksiklikle...
Almus, 1987
0 Comments:
Post a Comment
<< Home